Ana içeriğe atla

Son ders Daron Acemoğlu'ndan

Son ders Daron Acemoğlu'ndan

Sabancı Üniversitesi mezunları son derslerini Daron Acemoğlu’ndan aldılar

Daron Acemoğlu: “Her toplum kendi layık olduğu kurumlara sahip olur. Bence Türkiye en iyi kurumları hak ediyor”


Sabancı Üniversitesi Akademik Yıl Kapanış Konferansı’nda konuşma yapan Daron Acemoğlu, Türkiye’nin ekonomik ve siyasal gelişimini ve iyi eğitimli genç neslin gelişim sürecinde oynayacağı rolü ele aldı. Daron Acemoğlu konuşmasında “Türkiye’nin siyasetini değiştirip daha kapsayıcı yapmak sizin elinizde” diyerek sözlerine son verdi.

Sabancı Üniversitesi’nin her mezuniyet törenlerinden bir gün önce mezuniyet sınıfına verilen “Akademik Yıl Kapanış Konferansı”nda bu yıl Türkiye’nin Nobel adayı iktisatçılarından, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) İktisat Profesörü, "40 yaş altı ekonomistlerin nobeli" olarak adlandırılan John Bates Clark madalyası sahibi, IDEAS/RePEc araştırma veri tabanına göre, "Dünya'daki En Çok Alıntı Yapılan ilk 10 Ekonomist" arasında yer alan Daron Acemoğlu konuşmacı oldu.

"Why Nations Fail/Uluslar Neden Başarısız Olur" kitabıyla ülkemizde de büyük ses getiren Daron Acemoğlu, Akademik Yıl Kapanış Konferansı’nda “Uluslar Neden Başarısız Olur?” başlıklı bir konuşma yaptı. Daron Acemoğlu konuşmasında dünyadaki gelir eşitsizliği üzerine durdu. Bu noktadan hareketle Türkiye’nin ekonomik ve siyasal gelişimini ve iyi eğitimli genç neslin gelişim sürecinde oynayacağı rolü ele aldı.

Kitabın çıkış hikayesini anlatarak sözlerine başlayan Daron Acemoğlu, ekonomi ve siyasetin daha önce de bağdaştırıldığını söyleyerek, modern ekonominin temellerini atan Adam Smith’in dönemi ve günümüzdeki uluslar arasındaki gelir farkının büyüklüğüne değindi. Daron Acemoğlu bu sorunun kurumsal bir sorun olduğunu söyledi.

Uluslar arasındaki gelir farklarını coğrafya ve kültür gibi nedenlere bağlayanlar olduğunu belirten Acemoğlu, bunlardan daha popüler bir görüşün de liderlik olduğunu söyledi. Bu nedenlerden hiçbirinin bizi derin gerçeklere götürmediğini vurgulayan Acemoğlu “Şunu öneriyoruz. Belli teşvikler ve fırsatlar her ulusta vardır. Doğru fırsatlar olduğunda toplumlar yeni iş sahaları açar, yeni teknolojiler oluşturur. Ekonomik kurumların içerleyici olması gerekir. Toplumun büyük bir kısmını içerir. Haklar güvence altına alınır. İnsanlar yatırımlarının çalışmalarının meyvelerini görür. Bunun için adil yargı, eşitlikçi iş ortamı ve insanların istedikleri iş ve mesleği yapması için fırsat sağlayan bir ortam gerekmektedir. Ekonomik kurumların içerleyici olması ve kapsayıcı ortamda devletin teşvik edici olması önemlidir. Eğitim sistemi nasıl olmalıdır? Eğer toplumun yüzde 10’u veya yüzde 20’si rekabetçi olacak eğitimi alabiliyorsa zaten zenginleşme olmayacaktır. Toplumda doğru kurumlar olursa, doğru ekonomik kurumlaşma olursa doğru ekonomik yapı oluşur. İnsanlar yenilikçi olur, yatırım yapar, yeteneklerini en iyi sürdürebilecekleri mesleklere yönelir ve sürdürülebilir ekonomik büyümeye gelinir. Bu aradaki 40 katlık fark da bundan kaynaklanıyor. Dünyanın Batı Avrupa ve Amerika gibi bölümleri 200 yıl boyunca yüzde 2-3 büyüyerek bu hale geldi. Diğer bölgeler böyle büyüyemedi. Ancak baktığımızda kapsayıcı değil çıkarsayıcı ekonomik kurumlar olduğu ortaya çıkmıştır. dedi.



Çıkarsayıcı yapıda fırsatlar ve teşviklerin çok ufak bir azınlık için olduğunu söyleyen Daron Acemoğlu, “Bunlar elitler için vardır. Bazen bundan büyüme de oluyor ancak bu tür toplumlar büyüse bile sürdürülebilir ekonomik büyüme ile sonuçlanmıyor. Siyasi olarak muktedir olanlar bu kurumları kurmak zorundalar” dedi.  Çıkarsayıcı siyasi kurumlar ve ekonomik kurumlar el ele gittiğine işaret eden Acemoğlu, “Siyasi kurumlar kapsayıcı bir ekonomik kurum için nasıl olmalıdır? Kapsayıcı olması gerekmekte ve denetlenmesi gerekmektedir. 4-5 yılda bir sandığa gitmek yeterli değildir. Siyasi gücün, her zaman seçilen ve seçilmeyen siyasetçilerin yapabileceklerini belli sınırlara koyacak ve denetleyecek bir toplum olması gerekir. Uzun vadede hem ekonomik ve siyasi olarak kapsayıcı veya çıkarsayıcı olmak bunu getirir” diyerek sözlerine devam etti.

Ekonomik ve siyasi kurumlar arasındaki tutarlılığın önemine değinen Acemoğlu, hakların güvenceye alınmasının gerçek bir siyasi güç tarafından desteklenmedikçe inandırıcı olmadığına vurgu yaptı. 

Dünyada Türkiye de dahil pek çok ülkede karma rejim uygulandığını söyleyen Daron Acemoğlu, “Bu tür rejimlerde esas zor olan sorunun kaynağını görmektir. Bazen çıkarsayıcı ekonomiler de büyür. Bu tür çıkarsayıcı büyümenin asıl sorunu sürdürülebilir olmamasıdır. Otoriter büyüme ve demokrasi arasında denge yaşanıyor. Bunu pek çok ülkede görüyoruz. Ulusların başarısızlığa uğramasının sebebi bu değildir. Böylesine bir taviz verilmesi gerekmez. Çıkarsayıcı ekonomik kurumlar ve siyasi kurumlar büyümenin önünde engeldir. Otoriter yoldan faydalananlar için faydalıdır. İleri gitmek demek toplumların zaman içinde daha kapsayıcı olması demektir” dedi.

Daron Acemoğlu sözlerine son verirken siyasi kurumlarda insanların katılımını sağlamanın önemli olduğunu vurguladı. Daron Acemoğlu “Sizin gibi insanların da siyasetin içinde olması lazım. Sizler gibi insanlara çok iş düşüyor. Türkiye’nin siyasetini değiştirip daha kapsayıcı yapmak sizin elinizde. Yeni bir siyaset tarzı yaratmak lazım. Gücü kullanarak diğer taraf tahakküm edilmemeli. Elitlerin sizler için doğru şeyleri yapmanızı bekleyemezsiniz. Kalkıp kendinizin yapması gerekmektedir. Güç sadece siyasetçilere, iktidara, bürokratlara, yüksek hakime ait olmamalıdır, halka ait olmalıdır. Bu hakkı siz kazanmalısınız. Geleceğin devleti bizim sahibimiz değil hizmetkârımız olmalı. Siyasetçileri bu şekilde görmeye başladığımız gün o zaman siyaset şekillenir. Burada sorumluluk sizlerdedir. Her toplum kendi layık olduğu yöneticilere sahip olur deniyor, bence her toplum kendi layık olduğu kurumlara sahip olur. Bence Türkiye en iyi kurumları hak ediyor” diyerek sözlerine son verdi.

DARON ACEMOĞLU KİMDİR?
1967 yılında İstanbul’da doğan Acemoğlu, 1986’da Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. İngiltere’deki York Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olduktan sonra London School of Economics’ten yüksek lisans ve doktora derecelerini aldı. 1993’ten bu yana dünyanın en prestijli üniversitelerinden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) akademisyen kadrosunda olan Acemoğlu, 2000 yılında profesörlüğe yükseldi. Halen üniversitenin Charles P. Kindleberger Uygulamalı Ekonomi Bölümü’nde görevli. Özellikle gelir ve ücret eşitsizliği çalışmalarıyla ABD’de adını duyuran Acemoğlu’nun ilgilendiği konular arasında siyasal ekonomi, ekonomik kalkınma, ekonomik büyüme de yer alıyor. Acemoğlu'nun James Robinson ile birlikte yazdığı "Diktatörlük ve Demokrasinin Ekonomik Kökenleri" kitabı akademi dünyasında büyük yankı bulmuştu. 57 ülkede yüzden fazla gönüllüsü bulunan IDEAS/RePec isimli ekonomik araştırma kurumuna göre Daron Acemoğlu, dünyada referans gösterilen ilk 10 ekonomist arasında yer alıyor. Acemoğlu, yedinci sırada yer aldığı listede FED Başkanı Ben Bernanke, Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Profesör Paul Krugman, Eski IMF direktörü Oliver Blanchard ve Nobel Ekonomi Ödüllü Edward Prescott gibi isimleri de geride bıraktı.